Teknolojik Aletlerin Erken Dönem Çocuklukta Kullanımı ve Etkileri
Teknolojik Aletlerin Erken Dönem Çocuklukta Kullanımı ve Etkileri
Televizyon, akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar... Teknolojinin gelişmesiyle beraber, günlük yaşantımızın neredeyse ayrılmaz bir parçası haline geldiler. Aslında bu durum sadece biz yetişkinler için değil çocuklar için de söz konusudur. Çevremize şöyle bir baktığımızda teknolojinin içinde doğan bebeklerin herhangi bir nesneyi kavrama kabiliyeti kazandığı andan itibaren anne babasının akıllı telefonu ya da tabletiyle de oynamaya başladığını görüyoruz. Hatta kimi zaman bu kadar erken yaşta teknolojiye olan yatkınlıklarını şaşkınlıkla izliyoruz. Her ne kadar yaşadığımız çağın doğal bir sonucu olarak görünse de daha bebeklikten itibaren teknolojiye bu kadar iç içe olmak ne kadar doğru? Bazen sadece eğitim amaçlı çocuklarımızın bu teknolojik aletleri kullanmalarına izin verirken bazen de yemek yemesini kolaylaştırmak, oyalamak, sakinleştirmek ya da kendi işlerimize zaman ayırabilmek için kullanmayı tercih ediyoruz. Kuşkusuz bu durum anne babaların akıllarına "Acaba doğru yapıyor muyum?", "Ne kadar kullanmasına izin vermeliyim?" gibi soruları getiriyor.
Erken dönem çocuklukta teknolojik aletlerin kullanımının çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimi üzerindeki etkisi düşünüldüğünde; bu dönemdeki anne baba tutumlarının ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.
Yapılan araştırmalar, bebeğin ekrandaki hızlı-akıcı görüntülerden etkilendiğini ve bu durumun zihninde kalıcı şemaların oluşmasını olumsuz yönde etkilediğini aynı zamanda ilerleyen süreçte çocukların sosyal iletişim ve ilişkilerini etkilediğini ortaya çıkarmıştır.
Erken dönem çocuklukta beyin gelişimini olumlu yönde etkileyen faktörlerden biri de bebeğin çevresindekilerle iletişim halinde olmasıdır. Bakım veren kişinin sesini duyarak onunla göz kontağı kurarak oyun oynaması bebeğin gelişim sürecini olumlu yönde destekler. Sosyal bir çevre ile etkileşim içerisinde olması merak ve keşfetme duygusunu besler ancak bu dönemde dijital medyaya uzun süre maruz kalınması nedeniyle, çocukların ileride duygusal sorunlar yaşadıkları, sosyal ilişki kurmada zorlandıkları ve çabuk sıkılabildikleri de fark edilmiştir. Bu araştırma aynı zamanda çocukların şiddeti normalize ettiklerini ve şiddet eğilimi gösterebildiklerini, özdeşim kurdukları karakterlerin davranışlarını günlük yaşamlarına ve oyunlarına yansıtabildiklerini de göstermiştir.
Çocukların 1-7 yaş arasında, uzun dönemli takip edildiği bir başka araştırmada ise 3 yaşından önce maruz kalınan her bir saatlik dijital medyanın ileride dikkat problemi yaşama riskini %1 oranında artırdığı gözlemlenmiştir. Araştırmada yetişkin algısına uygun bir akış içeren ekranın hızlı geçişler ve soyut yapısının çocukların algılarına uygun olmadığı, bu nedenle kopuk ve kesik dikkat aralıklarına yol açtığı gözlemlenmiştir.
Bilişsel gelişimi gözlemlemek adına yapılan bir başka araştırmada ise, 3 yaşından önce teknolojik aygıtların kontrolsüzce kullanımının, akademik beceriyi etkilediği; çocuğu okuma, yorumlama, düşünme konusunda zorluk yaşamasına neden olduğu aktarılmıştır. Aynı zamanda dil becerisinin gelişimini de olumsuz etkilediği, çocukların kelime dağarcığının zenginleşmesini engellediği ve konuşmayı geciktirebildiği ortaya çıkmıştır.
Araştırmalarda, teknolojik aletlerin sadece çocukların sosyal, duygusal, bilişsel gelişimlerini değil fiziksel gelişimlerini de etkilediği ve sağlık sorunlarının yaşanmasına neden olduğu tespit edilmiştir. Uzun süre televizyon ve tablet kullanan 1-5 yaş arası çocukların fazla kilolu oldukları hatta obezite sınırında olabildikleri gözlemlenmiştir. Ayrıca göz (kızarıklık, kuruluk, bulanıklık...), baş, boyun, sırt ile ilgili sağlık problemleri yaşadıkları tespit edilmiştir. Başka bir araştırma sonucu da uyku öncesi teknolojik alet kullanımının, 3-5 yaş arası çocukların uyku sorununa sebep olduğunu göstermiştir. Var olan gelişimsel korkularına ek olarak maruz kaldıkları karşısında etkilenen çocukların sıklıkla kâbus gördükleri ve uykuya geçmede zorlandıkları fark edilmiştir.
Bununla birlikte teknolojinin doğru kullanımıyla çocukların gelişebileceği de araştırmalar doğrultusunda ortaya çıkmıştır. 3 yaştan sonra eğitim amaçlı yapılmış, çocukların yaşlarına uygun programların, çocuklara kontrollü ve sınırlı olarak seyrettirilmesinde bir sakınca olmadığı hatta çocukların sosyal, dil gelişimlerini olumlu yönde etkilediği ve onları okula hazırladığı görülmüştür. Bu tarz eğitim programlarının, çocuklarda farklı düşünmeye, neden-sonuç ilişkisi kurmaya, görsel dikkati ve yaratıcılığı geliştirmeye katkı sağladığı da gözlemlenmiştir.
Teknolojik Aletlerin Kullanımında Anne Babalar Nelere Dikkat Etmelidir?
NOT: Çocuklarınızda gelişim özellikleri( dil, bilişsel, sosyal vb.) ve sosyal ilişkileri ile ilgili gözlemleriniz olumsuz anlamdaysa ve anlamlı farklılıklar varsa mutlaka bir uzman desteği alın.
KAYNAKÇA
Doktor Ari Brown (2017). Media Use by Children Younger Than 2 Years. American Academy of Pediatrics, Amerika.
YaeBin Kim (2013). Young Children in the Digital Age. University of Nevada, Amerika.
Ciaran Haughton, Mary Aiken,Carly Cheevers (2015). Cyber Babies: The Impact of Emerging Technology on the Developing Infant. RCSI CyberPsychology Research Centre, RCSI Institute of Leadership, Dublin, İrlanda.